Devasa Kurt Köpeği Korkusu

İlkokula giderken mahallemize çok iri ve saldırgan bir kurt köpeği musallat olmuştu. Genelde sokağın orta noktasında oynadığımız için de geldiği yerden görebiliyor ve birbirimize haber verip kaçıyorduk.  Ama bu köpek sokaklarda çok kısa süre görünüp herkesi evlere dağıttıktan sonra ortadan kayboluyordu.

Teke Tek Karşılaşmamız

Bir sabah okula giderken evin balkonundan arkadaşların bahçesinde görmüştüm kendisini ve “hoşt” deyince köpek uzaklaşmıştı. Yine farklı bir sabah yalnız başıma okula giderken bahçe kapısından dışarıya adımımı attığımda 10 metre uzağımda olduğunu gördüm. "Yine hoşt dersem kaçar herhalde" dedim kendi kendime ama sandığım gibi işler ilerlemedi ve ani bir atakla üzerime doğru koştu ve bahçeye girip kapıyı kapatabildim ama okula nasıl gideceğimi kara kara düşündüm. Çaresini bulamayınca tabi dedemi çağırdım ve yine dedem bana eşlik ettiğinde köpek kaybolmuştu. Hiç unutmuyorum ilkokuldan döndüğümüzde kurt köpeğini 100 metre uzakta gören arkadaş elektrik direğinin arkasına saklanmış bir şekilde altına işemişti. Öyle büyük korku salıyordu ki arkadaş da salmıştı. 

undefined

Saklambaçta Olanlar

O zamanlar en sık oynadığımız oyunlar futbol ve saklambaç oluyordu. Bir gün saklambaç oynarken eskiden arkadaşlarımızın oturduğu ama o zamanlarda yıkılacak durumda olan evin içerisine girmiştim. Camları, kapıları sökük harabe bir haldeydi. Orada saklanırsam beni bulamazlar diye düşündüm. Yakınlaşırlarsa da odalar arası geçebilirim veya uygun bir camdan çıkıp sobeleyebilirdim.

Herkes bir şekilde bulunmuştu. En son ben kalmıştım. Bu sırada benim evin içinde olduğumu düşündüler. Evin içerisine bağırıyorlardı. Ben de konuşmaları duyabiliyordum. Çağrılara kulak asmıyordum. Ama oyunun ebesi, evin içerisine girmiyordu, ben de çıkmıyordum. İş inatlaşmaya binmişti. Tuvaletim geldiği için evin tuvaletine gideyim de ihtiyacımı gidereyim diye düşündüm. Tuvalet de zifiri karanlıktı, hiçbir şey göremiyordum. Bu sırada da arkadaşlar “evin içerisine nedense “hav hav hav” diye bağırıyorlardı. Herhalde korkup dışarı çıkacağımı düşündüler çocuk akıllarıyla. Hiçbir şey görmediğim tuvalette işemeye başlarken bir şey hareketlendi. Köpeğin orada olduğunu ancak üzerime doğru fırlarken anladım. Artık bu devasa ve saldırgan köpekle baş başaydık. Ama o da herhalde uykudan beklemediği bir şekilde uyanınca korktu ve ben bir tarafa köpek diğer tarafa koşarak birbirimizden kaçtık. Ben de korkudan “köpek köpek köpek” diye bağırarak camdan kendimi atarken, arkadaşlar da “oğlum köpek değil biz havlıyorduk” diyorlardı. Ben de bir yandan kaçarken “kurt köpeği içerideydi” diye anlatmaya çalışıyordum. Tabi onlar da durumu kavrayınca olaydan korktular ve herkes yine evlere kaçıştı. Köpeğin nereye gittiğini yine kimse görememişti. Ben ise nefesini hissettim.

Son Kez Önüme Çıktı

O harabe evin yanında bahçeli bir ev vardı.  O bahçede ördeklerin olduğu bataklık ve ağaçların olduğu yerler vardı. Ev sahibi de pek evde olmuyordu, orada sürekli vakit geçiriyor, ağaçlara çıkıyor ve mile(misket) ile kuytak(kuyu) oynuyorduk. Bir gün orada dolaşırken pek gitmediğimiz çalıların boyumuz kadar uzadığı bölgeye gittim ve o köpeğin orada yattığı gördüm. Ama bu sefer hiç hareket etmiyordu. Sopayla dokundum ve kaskatıydı. Biri zehirlemiş herhalde diye düşündüm ve herkese haber verdim. Hepimiz en azından onunla bir daha karşılaşmayacağımız için mutluyduk. Mahallemizde baktığımız diğer köpek ve kedilere de zarar verebilecek yapıdaydı. Ama kimseye şans eseri bir şey olmadan aramızdan ayrıldı.